Merhaba Dünya Bu Şimdilik bir deneme yazısıdı
Besinlerin Sindirim Kanalında Taşınması ve Karıştırılması Fizyoloji Ders Notu / Tıp Fakültesi Dönem 2
NOT: Yukarıda Zenginleştirilmiş metin görümündeki PDF halinden okumanızı tavsiye ediyorum. Microsoft Word’te kullanılan bir takım elementler WordPress Editörde desteklenmediği için alttaki yazı düz yazı şeklinde görülmektedir. Lütfen PDF’teki resim şeklinde okuyunuz bu düz yazı kısmı Arama Motorları için eklenmiştir.
2-Besinlerin Sindirim Kanalında Taşınması ve Karıştırılması
- Ağızda kural olarak sadece mekanik sindirim vardır. Linual amilaz ve Lingual lipaz ile biraz KH ve yağ sindirimi olur.
Besinlerin Yutulması
- Yutma, başlangıcı istemli olan bir reflekstir.
- Yeme ve içme esnasında yutma olayını şuurlu olarak kontrol etmekte isek de gerisi otonom ve enterik sinir sistemi ile kontrol edilir.
- Yutmayı üç ayrı safhaya ayırabiliriz:
- 1)Ağız 2)Yutak (farinks) 3)Özofagus safhaları.
- Özefagusun 1/3’ü çizgili , gerisi düz kastır. Salgı bezi yoktur sadece iletim görevi görür.
Ağız İçi Safhası
- Bu safha istemlidir
- lokma orofarinkse geçince istem dışı refleks başlar ve lokma mideye doğru yol alır.
- Lingual Lipaz ile Gastrik Lipaz kısa zincirli yağ asitlerini sindirir.
Farinks Safhası
- Lokma farinksin posterior çeperine damağın arka kısmına temas edince uyarılan reseptörler Bilgileri trigenimal ve glossofaringeal sinirler yoluyla medulladaki yutma merkezine taşınır
- Farinks kaslarının lokmayı özofagusa itmeleri bir saniyeden daha az sürede tamamlanır ve bu süre içinde solunum merkezleri inhibe olur, solunum kesilir. Yutkunmada ses telleri sıkıca kapalıdır.
Özefagus (Yemek Borusu) Safhası
- Özofagusa giren lokma peristaltik dalgalar tarafından mideye doğru itilir.
- Lokma alt özofagus sfinkterine yaklaşınca sfinkter açılır ve lokma mideye geçer.
- Peristaltik kasılmaları vagus ve glossofaringeal sinirin içindeki eferent ve aferentler düzenlerler.
- Sıvılar yer çekiminin etkisiyle peristaltik dalganın önünde giderek daha kısa bir sürede mideye ulaşır.
- Nispeten kuru lokmalar daha yavaş hareket ederler ve bunların mideye ulaşması için sekonder peristaltik dalgaların itici gücüne ihtiyaç vardır.
- Sekonder peristaltik dalgalar özofagus çeperindeki duyu reseptörlerinin uyarılmasıyla başlayan lokal reflekslerdir.
- Bu reseptörler submukozal ve miyenterik pleksuslar yoluyla informasyonu değerlendirir ve merkez sinir sisteminin katkısı olmaksızın peristaltik kasılmaları devam ettirirler.
Akalazya:
- Lokmalar alt özofagus sfinkterinin önünde birikir. Sekonder peristaltik dalgalar tekrar tekrar meydana gelir. Besin maddeleri mideye / aşağı doğru ilerleyemez.
- Tedavi için, ya özofagus kaidesindeki halka kasları kesmek veya alt özofagusa yerleştirilen bir balonu, bu kasları yırtıncaya kadar şişirmek gerekir.
Özofajitis
- Özofajitis denen bu durumda mide asidi alt özofagusa geçer.
- Asit, özofagus epitelini tahrip eder. Mide asidinin arasıra özofagusa geçmesi; sternumun arkasında duyulan ve “mide yanması” denen bir ağrıya yol açar.
Çiğneme: Büyük oranda refleks bir hareket. Kullanılan en önemli kas m.masseter’dir.
Motor innervasyon: Trigeminal (V. Kranial) sinir
Sindirim Kanalındaki Besinlerin Hareketi
- Sindirim yollarında düz kas hücrelerinden ibaret tabakalar vardır.
- Düz kas hücreleri ritmik aktivite gösterirler.
- Bu aktivitenin başlangıcını ve derecesini ayarlayan hücreler vardır.
- Bu özel hücreler müskülaris mukoza ile müskülaris eksterna içinde bulunur.
- Bu tabakaların koordineli kasılmaları peristalsis ve segmentasyon hareketlerini doğurur ve böylece sindirim kanallarında besinlerin hareketi ve karıştırılmasnı sağlarlar.
Peristalsis
- Kanal çeperindeki kaslar, bolusu bir bölgeden diğer bölgeye iter.
- Peristalsis, sindirim kanalı boyunca hareket eden kasılma dalgasından ibarettir.
- Peristaltik hareket esnasında, halka kaslar kasılarak muhteviyatı öne doğru iter.
- Sonra uzunlamasına kaslar kasılarak komşu segmenti kısaltır. Böylece halka kaslarda yayılan bir kasılma dalgası muhteviyatı gereken yönde harekete zorlar
Segmentasyon
- İnce barsakların büyük çoğunluğunda, kalın barsakların da bazı kısımlarında segmentasyona rastlanır.
- Segmentasyon hareketleri, muhteviyatı parçalar ve barsak salgısıyla karıştırır. Villuslarla içeriğin temasını artırır.
- Segmentasyon İnce Bağırsakta / Avostorasyon Kalın Bağırsakta (?)
Enterik Sinir Sistemi / Vagus: Exitasyon Sempatik: İnhibisyon
- Miyenterik (Auerbach) pleksus: Hareket
- Submukozal (Meissner) pleksusu
- Salgı-emilim
- Sempatik ve parasempatik kontrol
Özefagus mideye hafif eğik şekilde girer : Valf Etkisi
Gastroenterik Refleks
- Midenin gerilmesiyle başlar.
- İnce barsaklarda peristaltik aktiviteyi ve salgı hızını artırır.
- Peristaltik hareketlerin artması, kimusun ince barsak boyunca hareketini hızlandırır ve duodenumda yeni gelecek kimusa yer açar.
- Bir ön kompartmandaki besin maddesi bir sonraki kompartmandaki besiniin ilerlemesini hızlandırır
Gastroileal Refleks
- Merkez sinir sisteminin yönettiği bir gastroenterik refleks ile dolaşımdaki gastrin seviyesine verilen bir cevabın bileşiminden ibarettir.
- Besinlerin mideye ulaşmasıyla salgılanan fazla miktardaki gastrin, ileoçekal kapağın gevşemesine yol açar.
- Sfinkter açık olduğu için, gastroenterik refleks kimusu kalın barsaklara doğru iter
İnce Bağırsak Hormonları !Nereden salınır, nereyi etkiler , sonuç ne olur sınav için önemli sorular !
Enterokrinin
- Asit yapıdaki kimusun duodenuma girmesiyle salgılanan bir hormondur.
- Duodenumdaki Brunner bezlerini uyararak alkali yapıda müküs salgılatır.
Sekretin
- Asit yapıda kimusun duodenuma girmesiyle salgılanır.
- En önemli etkisi pankreastan bol sulu ve tamponlu (HCO-3) bir sıvının çıkışını artırmaktır.
- Aynı şekilde safra hacmini de artırır.
- Ayrıca sekretin, duodenumdaki submukozal bezleri uyarır ve mide motilitesi ile salgısını azaltır.
Kolesistokinin (CCK)
- Lipit ve kısmen sindirilmiş proteinleri ihtiva eden kimus duodenuma girince salgılanır.
- Pankreasta, sindirim enzimlerinin üretimini ve salgılanmalarını artırır.
- Safra kesesinde kasılmaya, Oddi sfinkterinde ise gevşemeye yol açarak, safra ve pankreas sıvısının duodenuma geçişini sağlar.
- CCK ‘nin yüksek konsantrasyonda olması, mide aktivitesini azaltır, merkez sinir sistemini de etkileyerek açlık duyusunu giderir (doygunluk verir).
Beyinde astrositlerde glikojen depolanır.
Anjiyotensin 4 : Astrositlere glikoz geçişini artırır.
Gastrik İnhibitör Peptit (GİP)
- Kısmen sindirilmiş proteinler ile yağlar ince barsaklara girince duodenumadan salgılanır.
- Mide aktivitesini azaltırken, pankreastan insülin salgısını artırır.
- Bu nedenle GİP’e glikoza bağlı insülinotropik peptit de denir.
- Duodenumda submukoza bezlerinin aktivitesini, sekretin gibi uyarır.
- İnsülinle ortak etki göstererek, iskelet kaslarının glikoz tüketimini artırır
- yağ dokusunda lipit sentezini uyarır.
Vazoaktif İntestinal Polipeptit (VİP)
- Kimusun duodenuma ulaşmasıyla salgılanır.
- Mide ve duodenumdaki bezleri etkileyerek salgıyı artırır.
- Lokal damarları genişletir.
- Midede asit üretimini azaltır.
- Barsak kılcallarını genişleterek, emilen besinlerin hızlı bir şekilde uzaklaştırılmasına yol açar.
Gastrin
- Fazla mik tarda sindirilmemiş protein ihtiva eden kimusun ince barsaklara geçtiğinde, duodenumdan salgılanır.
- Kana geçen gastrin mideye ulaşarak asit ve enzim salgısını artırır.
- Bu, negatif geri besleme devresinin tipik bir örneğidir.
Motilin:Barsak kasılmalarını artırır.
Villikinin: Villus hareketlerini artırır ve villuslarda lenf hareketini hızlandırır.
Somatostatin: mide salgısını duraklatır. / Pankreastaki Delta hücrelerinden salınır.
Grevin: Boş mideden salınır. Büyüme hormonunu artırır. İştahı artırır.Bağırsak düzenini korur.
Triptofanı kandan uzaklaştıran tek hormon büyüme hormonudur.
Pankreas
Alfa: Glukagon
Beta: İnsulin
Delta: Somatostatin
Kalın Bağırsaklar:
- Çekum, kolon ve rektum diye üç bölümden meydana gelir
- Kitle hareketleri adını alan ve günde bir kaç kez görülen peristaltik dalgalar ortaya çıkar.
- Bu kasılmalar fekal maddeyi rektuma geçirir ve şuurlu defekasyon refleksini başlatır.
SORU!! Tersine Peristalizim Nedir ? KUSMA!!
İç anal sfinkter: otonomik kontrol edilir.
Dış anal sfinkter: şuurlu kontrol edilir.
Çocuklarda ve yaşlılarda dış anal sfinkter etkili değil.
Defekasyon
- Güçlü peristaltik kasılmaların fekal maddeyi sigmoid kolondan çıkardığı dönemler hariç, rektum genellikle boştur. / Rektumda genelde gaita bulunmaz.
- Rektum dolup gerilince defekasyon refleksi başlar. Refleks iki pozitif geri besleme devresinden ibarettir.
- Rektum çeperindeki gerim reseptörleri, kolon ve rektumda bir seri peristaltik kasılmaları başlatır; böylece feçes anüse doğru itilir.
- Gerim reseptörleri yoluyla aktifleşen sakral parasempatik sistem, pelvis siniri yoluyla peristaltik hareketleri artırır.
- Feçesin hareketi için internal anal sfinkterin açılması gerekir.
- Ancak, internal anal sfinkter gevşediğinde, eksternal anal sfinkter otomatik olarak kapanır.
- Defekasyon için, eksternal sfinkterin iradeli olarak gevşetilmesi gerekir.
- Diğer taraftan, glottis kapalıyken karın kaslarının gerilmesi, ekspirasyon hareketinin yapılması, karın içi basıncı artırarak fekal maddenin rektum dışına verilmesini kolaylaştırır.
- Yeni doğanda ve omurilik kesisi olanlarda, rektum içi basınç aşırı ölçüde artınca, eksternal sfinkter gevşer ve otomatik olarak defekasyon olur.
Hızlı Peristaltizm: / Örn:Kolera
İnce barsaktaki peristaltizm normalde çok zayıf olmasına rağmen, enfeksiyona bağlı ağır diyare vakalarında olduğu gibi barsak mukozasının yoğun iritasyonu, peristaltik saldırı da denilen çok güçlü ve hızlı peristaltizme sebep olur.