Merhaba Dünya Bu Şimdilik bir deneme yazısıdı
Noninvaziv Beyin Ameliyatları Mümkün Mü ?
Nörolojik ve nöropsikiyatrik hastalıkların incelenmesi ve tedavi edilmesi, belirli zamanlarda belirli beyin bölgelerinin ve hücre tiplerinin aktivitesini modüle etme becerisini gerektirir. Bu tür tedavileri çeşitli hayvanlar ve hastalar için uygulanabilir kılmak adına, tedavi ideal olarak non-invaziv olmalıdır. Bu yazımda size ‘ Acoustically Targeted Chemogenetics (ATAC)’ ile nöral devrelerin non-invaziv kontrolünden bahsedeceğim.
Nature Biomedical Engineering’te yayınlanan orjinal makaleye ulaşmak için: Tıkalyınız
İnsan beyni birçok gizeme gebe bir yapıdır, bazılarına göre evrendeki en gizemli yapılardan biri sayılmaktadır. Modern Tıp’ta şuana kadar sadece beynin bölgelerinin bazı hastalıklar ve fonksiyonlarla ilgisi olduğunu anlayabildik. Bu sebeple Beyin Cerrahisinde şuan için sadece beynin spesifik bölgelerini kesip çıkarma ile tedavi etmekteyiz.
Hatta çok uç durumlarda bu beyin aktivitesini anlayabilmek için belli beyin bölgelerini kesip elektrod veya optik fiberler ile aktivasyon oranlarını öğrenmeye ve analamaya çalıştık. Ancak bu yazımda ele alacağım ATAC denen özel bir yöntem ile invaziv işleme gerek duymadan hastalıkların tedavisi ve beyinimizin gizemine ışık tutacağım.
Bu yöntem ile hali hazırda kullanımda olan micro-hava baloncukları , focused ultrasound (FUS ), adeno ilişkili virüs (AAV) , ve sentetik (dizayn edilmiş) ilaçlar’ın (DREADDs) kullanımı ile istenilen sonuca ulaşılmaktadır.
a- ATAC üçlemesini oluşturan yapı taşları. b-Uygulama Şeması

Nörolojik olarak ilaç kullanmanın en can sıkan kısmı Kan-Beyin bariyerini (BBB) geçen ilaçların az olmasıdır. Bunu aşabilmek için ilk olarak hastanın kan dolaşımına FDA onaylı micro hava baloncukları veriliyor. Bu hava baloncuklar kan-beyin bariyerinin önceden belirlenen bir bölgesinin yakınında ultrasound kullanılarak genişletiliyor ve bir nevi oradaki endotel hücresine masaj yaparak kan-beyin bariyerinin daha geçirgen olmasını sağlıyor. Bu noktada daha önceden labaratuvarda seçtiğimiz hücre gurubunu etkileyecek ve istediğimiz geni oraya götürecek viral vektörün bu yeni oluşan geçirgenlik durumundan yararlanması ile beyne geçmesini amaçlıyoruz.
Bu virüs beynin istediğimiz bölümüne gidip spesifik nöronlarda DNA değişimine neden oluyor ve o nöronu bellirli bir sentetik ilaca duyarılı hale getiriyor. Prof. Mikhail Shapiro’nun labaratuarda fareler üzerinde yaptığı çalışmalarda farelerin Hipokampüsünü genetik olarak düzeneyerek clozapine-N-oxide (CNO)’a duyarlı hale getirip CNO enjekte ettiği farelerde yeni hafıza oluşumunun engellendiğini gözlemlemiş.
Shapiro ileriye yönelik olarak orta beyinin sağında ventral tegmental alan adı verilen ve dopamin denilen güçlü uyarıcıyı üretip dağıtımını üstlenen hücrelerin yoğun olarak bulunduğu alandaki nöronları etkileyerek bağımlılık gibi birçok farklı şey üzerine etki edebileciğini belirtiyor.
Prof. Mikhail Shapiro ve Dr. Jerzy Szablowski’nin Çalışmalarını Buradan İnceleyebilirsiniz http://shapirolab.caltech.edu